Washington’da gerçekleşen sert bir görüşme, Ukrayna Devlet Başkanı Volodımır Zelenskiy ile ABD Başkanı Donald Trump arasında derin bir krize dönüştü. Bu kriz, Cumhuriyetçi Parti içinde keskin bir ayrışma yaratırken, Kongre’nin Ukrayna’ya yeni yardım paketlerini onaylama ihtimalini zayıflattı.

28 Şubat’ta Beyaz Saray’da yapılan toplantıda Trump ve yardımcısı JD Vance, Zelenskiy’yi kamuoyu önünde sert biçimde eleştirdi. Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham, “Oval Ofis’te gördüğüm saygısızlıktı; Zelenskiy ya yaklaşımını değiştirmeli ya da görevi bırakmalı” diyerek tansiyonu yükseltti. Buna karşılık, Nebraska’lı Cumhuriyetçi Don Bacon ve bazı Demokrat isimler, Ukrayna’nın bağımsızlık, serbest piyasa ve hukukun üstünlüğü hedeflerine açık destek verdi.

Zelenskiy’nin Washington ziyaretinin merkezinde, Ukrayna’nın zengin yer altı kaynaklarını ABD ile birlikte geliştirmeye dönük bir anlaşma bulunuyordu. Anlaşma, Kiev’in savaş ekonomisini güçlendirecek, ABD’ye ise stratejik ham madde erişimi sağlayacaktı. Ancak yaşanan gerginlik nedeniyle imzalar atılmadı ve süreç belirsizliğe sürüklendi.

Ukrayna cephesi, bu anlaşmanın Cumhuriyetçi kanadın şüpheci kesimini ikna ederek yeni yardım paketlerinin önünü açacağını umuyordu. Zira parti, hem Senato’da hem Temsilciler Meclisi’nde kıl payı çoğunluğa sahip. Fakat toplantı sonrası oluşan atmosfer, bu fırsatı zayıflattı.

Rusya’nın geniş çaplı işgalinden bu yana ABD, Ukrayna’ya büyük ölçekli destek sağladı; ancak son paket, Demokratların Senato’yu kontrol ettiği dönemde geçmişti. Trump’ın parti lideri olarak takındığı mesafeli tutum, sevkiyatlarda gecikmelere yol açarak Ukrayna’nın cephede manevra alanını daralttı. Analistler, Trump’ın “büyük” bir mineral anlaşmasını sahiplenmesi halinde parti içi desteğin hızla toparlanabileceğini belirtiyor.

Zelenskiy için bu süreç, sadece diplomatik bir kriz değil; aynı zamanda stratejik bir liderlik sınavı. Bir yandan askerlerine moral ve mühimmat akışını sürdürmek, diğer yandan Batı koalisyonunun siyasi bütünlüğünü korumak zorunda. ABD ile yaşanacak kalıcı bir kırılma, savunma kapasitesini ve uzun vadeli kalkınma planlarını zayıflatabilir.

Buna rağmen Zelenskiy, Ukrayna’nın Avrupa-Atlantik entegrasyonu hedefine ve demokratik değerlere bağlılığını yinelemeye devam ediyor. Kiev’in orta vadeli dayanıklılığı; mineral anlaşmasının akıbeti, Kongre’deki oy dengeleri ve cephedeki ihtiyaçların zamanında karşılanmasına bağlı.

Washington’daki gerginlik, savaşın kritik bir evresinde yaşandı. Anlaşmanın yeniden masaya gelmesi ve ilişkilerin onarılması hâlinde, Ukrayna ile ABD arasında hem ekonomik hem güvenlik boyutunda daha derin bir ortaklık mümkün. Aksi halde, Kiev’in seçenekleri daralacak. Kısa vadede en belirleyici faktör, Zelenskiy’nin diplomatik manevra kabiliyeti ve Cumhuriyetçi Parti içi dengeleri yönetme becerisi olacak.

• Ana tema: Zelenskiy–Trump gerilimi ABD yardım perspektifini zayıflatıyor.
• Kilit soru: Mineral anlaşması geri dönerse Kongre’de destek toparlanır mı?
• Tez: Zelenskiy’nin aktif diplomatik liderliği, hem cephe dayanıklılığı hem de Batı koalisyonunun sürekliliği için belirleyici.